Sana anlatmak istediğim bazı şeyler var. Merak ettiğim bir sürü soru, aklıma takılan ve doğal olmayan bazı sorunlar var. Biliyorum sen henüz daha oluşmadın, yoksun. Belki hiç oluşmayacaksın. Bilmiyorum belki kız olarak gözünü açacaksın. Belki de erkek bir çocuk olarak ilk nefesini alacaksın. Ya da oluştun ve çoktan kaybolup gittin. Olsun, hiç önemli değil ne olacaksa öyle olsun. Hayat bu! Su gibi akıyor ve her seferinde yolunu buluyor neticede.
Sana gözlemlediğim bazı durumları anlatmak istiyorum. Ben de herkes gibi olan biteni anlamaya çalışıyorum. Giderek kaosa doğru sürüklenen bir Dünya’da zihnimi sadeleştirmek ve sadece gün yüzüne çıkan önemli konulara odaklanılması gerektiğini görüyorum. Öyle bir değişim döneminden geçiyoruz ki etrafta sürekli bir siyah-beyaz, kadın-erkek tartışmaları geçiyor. Birlik bütünlük içerisinde yaşamak yerine, bölüne bölüne daha kapalı gruplar halinde yaşamaya doğru itiliyoruz gibi geliyor bana. Hepimizin aslında İnsan, hatta insandan da öte canlı olduğumuzu unutuyoruz. Hepimiz Dünyayız!
Bunları sana şimdiden yazmak istedim açıkçası. Daha sonra bu yazdıklarımı evrene veya internet bulutuna göndereceğim. Belki yolu düşen, okumak isteyen birileri çıkar, kendine bir pay çıkarabilirse paylaşmış oluruz. İnternet sayesinde zaten artık çok daha paylaşımcı bir toplum olduk. Kimisi bilgi için, iş için, kimi müzik için, sanat için ve dizi için kendi icraatlarını, becerilerini paylaşıyor. Birbirimizi geliştiren muhteşem bir ekosistem kurmuşuz.
Şimdilik diyeceklerim bu kadar. Fırsat buldukça yazmaya devam edeceğim.
Sevgiler,